-
1 de
Iprép ("de" devient "d'" devant une voyelle ou un "h" muet ; de + le devient "du" et de + les devient "des")1 lieu -den2 lien -(n)in3 but -(y)iş4 matière -den5 mesure -lik6 moyen -(y)le7 cause -den8 -leyin◊partir de nuit / de bonne heure — geceleyin yola çıkmak
9 du... au... -den... -(y)e...10 par -(n)in11 -den12 -(n)in13 sıfattan sonra14 zarftan sonra◊Il y a trop de bruit. — Çok gürültü var.
IIart (de + le devient "du" et de + les devient "des")quantité nicelik bildirir◊manger de la viande / du poisson / des œufs — et yemek
◊Je ne bois pas d'alcool. — Alkollü içki içmem.
art ("de" devient "d'" devant une voyelle ou un "h" muet)pluriel de "un" sıfat önünde "un" veya "une" çoğulu
См. также в других словарях:
sabahtan akşama — zf. Bütün gün Yüz yaşıma kadar yaşasam, sabahtan akşama didinmezsem ölür giderim. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
car car — zf. Çok ve yüksek sesle, gürültülü bir biçimde (konuşmak) Sabahtan akşama kadar car car konuşur durur … Çağatay Osmanlı Sözlük
didişmek — nsz 1) El veya sözle birbirini hırpalamak Anlaşmazlıktan, didişmekten, küçümsemekten, düşman olmaktan hoşlanmadıklarına inanıyordu. T. Buğra 2) mec. Geçimini sağlamak amacıyla güç şartlarda çalışmak, uğraşmak Bir lokma kuru ekmek için sabahtan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ekmek parası — is. Geçimi sağlayan para veya kazanç Ekmek parası için sabahtan akşama kadar yazmak zorunda. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
gündüz — is. 1) Günün sabahtan akşama kadar süren aydınlık bölümü, gece karşıtı 2) zf. Gündüz vaktinde Gündüz çalışmalı, gece uyumalı. Birleşik Sözler gündüz feneri gündüz gösterimi gündüz gözüyle gündüzsefası … Çağatay Osmanlı Sözlük
dut yemiş bülbüle dönmek — neşe ve konuşkanlığını yitirmek, susmak Sabahtan akşama kadar durmadan söyleyen geveze Çalıkuşu, dut yemiş bülbüle dönmüştü. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
çenesi açılmak — durmadan konuşmak, gevezelik etmek Sabahtan akşama kadar uyukluyorsun, gece olunca çenen açılıyor. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafa patlatmak — bir konu üzerinde pek çok düşünmek Sen sabahtan akşama kadar rahat rahat oturuyorsun, ben kafa patlatıyorum. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
TE'VİB — Tesbih etmek. * Sabahtan akşama kadar seyretmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
çubuk — is., ğu 1) Körpe dal Asma çubukları taze de duman yapıyor, duman kaçtı gözüme. C. Uçuk 2) Değnek biçiminde ince, uzun ve sert olan şey Sıcak bir demir çubuktan niçin elini çekiyorsun? H. C. Yalçın 3) Tütün içmek için kullanılan uzun ağızlık… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sabaha çıkmamak — (hasta) sabaha kadar yaşayamamak, sabahtan önce ölmek Akşama doğru birdenbire ağırlaştı. Altı saatten beri kendini bilmiyor. Sabaha çıkmayacak. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük